Haftanın Öne Çıkanları
- Gümrük Güvenliği için Yeni Dönem: ICS2 Sistemi Genişliyor
- Lojistikte 2025 Yılının Yükselen Trendleri Belli Oldu
- Trump’tan Yeni Gümrük Vergisi Kararı: Çelik ve Alüminyum Hedefte
- 2025’te Küresel Lojistik Sektörü 11,3 Trilyon Dolara Ulaşacak
- Türk Kara Yolu Taşımacılığı Tarihi Bir Rekora Ulaştı
- Türk Lojistiği Dünya Liginde Yükseliyor, Avrupa İhracatı Zirveye Çıkıyor
1. Gümrük Güvenliği için Yeni Dönem: ICS2 Sistemi Genişliyor
Avrupa Birliği’nin ithalat güvenliğini güçlendirmeyi hedefleyen ICS2 sistemi, önemli bir dönüm noktasına hazırlanıyor. Nisan 2025’te devreye girecek yeni düzenlemeyle birlikte sistem, mevcut hava ve deniz taşımacılığının yanı sıra kara ve demir yolu taşımacılığını da kapsayacak şekilde genişletiliyor. Bu kapsamlı değişim, AB sınırlarından geçen tüm ürünler için daha sıkı güvenlik önlemlerini beraberinde getiriyor.
Yeni düzenlemeyle birlikte taşımacılık şirketleri, AB sınırlarına varmadan önce Giriş Özet Beyanı (ENS) hazırlamak zorunda kalacak. Bu zorunluluk, şirketlerin teknolojik altyapılarını güncellemelerini ve çalışanlarına özel eğitimler vermelerini gerektiriyor. Sisteme uyum sağlamayan firmaların malları, AB sınır kapılarında bekletilme riskiyle karşı karşıya kalabilecek.
Avrupa Komisyonu, şirketlerin yeni sisteme geçişini kolaylaştırmak için bir dizi destek programı başlattı. İşletmeler, 1 Mart 2025 tarihine kadar ek süre talep edebilecek ve komisyonun düzenlediği aylık web seminerlerine katılarak sistem hakkında detaylı bilgi alabilecek. Mevcut ICS1 sisteminin Eylül 2025’te tamamen devre dışı bırakılmasıyla birlikte yeni güvenlik protokolleri tam anlamıyla hayata geçirilmiş olacak.
2. Lojistikte 2025 Yılının Yükselen Trendleri Belli Oldu
2025 yılında lojistik sektörü, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve e-ticaretin etkisiyle dönüşmeye devam edecek. Elektrikli ve hibrit araçlar, çevresel etkileri azaltmak için taşımacılıkta daha fazla kullanılacak. Ayrıca otonom araçlar ve yapay zeka destekli lojistik çözümleri, verimliliği artıracak. Şehir içi taşımacılıkta mikro lojistik merkezleri ve drone’lar, teslimat sürelerini hızlandırarak maliyet avantajı sağlayacak.
Blok zinciri teknolojisi, tedarik zincirinde şeffaflık ve güvenliği artırarak lojistik süreçlerini optimize edecek. E-ticaretin yükselişiyle hızlı teslimat ve sorunsuz müşteri deneyimi önem kazanacak. Uzmanlar, lojistik firmalarının bu yeniliklere adapte olmalarının rekabet avantajı sağlayacağını belirtiyor. 2025, teknolojinin lojistik sektörü üzerindeki etkisinin arttığı bir yıl olacak.
Lojistik sektöründe 2025 yılında, yeşil lojistik uygulamaları da önemli bir yer tutacak. Karbon salınımını azaltmaya yönelik yapılan yatırımlar ve yenilikçi taşımacılık çözümleri, sektörün çevre dostu olmasına katkı sağlayacak. Ayrıca verilerin doğru ve hızlı şekilde analiz edilmesiyle lojistik firmaları, talep ve tedarik dengesini daha etkin yönetebilecek. Bu gelişmeler, yalnızca operasyonel verimlilik yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda müşteri memnuniyetini de artırarak sektördeki oyuncuların rekabet gücünü yükseltecek.
3. Trump’tan Yeni Gümrük Vergisi Kararı: Çelik ve Alüminyum Hedefte
ABD Başkanı Donald Trump, tüm çelik ve alüminyum ithalatına %25 gümrük vergisi getireceğini duyurdu. Trump, bu kararın Kanada ve Meksika da dahil olmak üzere tüm çelik ve alüminyum ithalatını kapsayacağını belirtti. Bununla birlikte diğer ülkelerin ABD ürünlerine uyguladığı tarifelere karşılık olarak “karşılıklı gümrük vergileri” getireceğini ifade etti.
Bu açıklama, küresel ticaret ortaklarını endişelendirirken, özellikle Güney Kore gibi büyük çelik üreticileri, Trump’ın politikalarının etkilerini analiz etmek üzere toplantılar düzenledi. Küresel finans piyasalarında, S&P 500 ve Dow Jones gibi endekslerde düşüş yaşanırken, güvenli liman olarak görülen altına olan talep arttı. Trump’ın bu adımı, küresel ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerin artmasına yol açabilir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ve alüminyum ithalatına %25 oranında ek gümrük vergisi getirme kararı, Türkiye’nin bu sektörlerdeki ihracatını doğrudan etkileyebilir. Özellikle giyim, otomotiv yan sanayi ve ev eşyalarında rekabet avantajı sağlanabilir. Türkiye’nin yüksek üretim maliyetleri ve değişmeyen üretim yapısı, büyük bir pazar payı kazanmasını zorlaştırıyor. Öte yandan Çin, Türkiye’nin ihracat yaptığı pazarlarda rekabeti artırabilir.
4. 2025’te Küresel Lojistik Sektörü 11,3 Trilyon Dolara Ulaşacak
Dünya genelinde lojistik sektörü, ekonomik dalgalanmalara rağmen büyümesini sürdürüyor. 2024’te %3,5 büyüyerek 10,9 trilyon dolara ulaşan küresel lojistik sektörü, 2025’te %3,8 büyüyerek 11,3 trilyon dolarlık bir pazara dönüşecek.
Türkiye’de lojistik sektörü, yaklaşık 100 milyar dolarlık büyüklüğe sahipken, navlun maliyetleri ve sanayi üretimindeki düşüş sektörün karşılaştığı temel zorluklar arasında. Özellikle Çin, ABD ve Avrupa’daki üretim ve ticaret hacmindeki değişimler, global lojistik akışlarını doğrudan etkiliyor.
Bu büyüme, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve e-ticaretin yükselen etkisiyle şekilleniyor. Elektrikli ve hibrit araçların taşımacılıkta daha fazla kullanılması, çevresel etkileri azaltırken, otonom araçlar ve yapay zeka destekli çözümler verimliliği artıracak. Şehir içi taşımacılıkta mikro lojistik merkezleri ve drone’ların kullanımı, teslimat sürelerini hızlandırarak maliyet avantajı sağlayacak. Ayrıca blok zinciri teknolojisi tedarik zincirindeki şeffaflık ve güvenliği artırarak sektöre daha sağlam bir yapı kazandıracak. E-ticaretin büyümesi, lojistik firmalarının hızlı teslimat ve müşteri memnuniyetine odaklanmasını zorunlu kılacak. Küresel lojistik sektörü, bu yeniliklere adapte olan firmalar için rekabet avantajı sunacak ve 2025 yılı sektörde teknolojinin güçlü etkisini gösterecek bir yıl olacak.
5. Türk Kara Yolu Taşımacılığı Tarihi Bir Rekora Ulaştı
Türkiye, 2024 yılı itibarıyla kara yolu taşımacılığında tarihi bir rekora imza atarak sektörün küresel düzeydeki gücünü bir kez daha kanıtladı. Kara yolu taşımacılığı, Türkiye’nin ekonomik büyümesindeki en kritik unsurlardan biri olarak ön plana çıkarken, taşımacılık hacminde bir önceki yıla göre %20 oranında bir artış yaşandı. Bu artış, özellikle iç ve dış ticaretin artan hızla büyümesinin bir sonucu olarak kaydedildi.
Türkiye’nin güçlü karayolu altyapısı, modern lojistik merkezleri ve verimli taşıma süreçleri, sektördeki bu büyümeyi mümkün kıldı. Bununla birlikte Türk kara yolu taşımacılığı Avrupa pazarına yapılan sevkiyatlarda da önemli bir pay sahibi haline gelerek, uluslararası rekabetteki gücünü pekiştirdi. İhracatçı firmalar için bu artan kapasite, daha hızlı ve verimli taşıma imkanı sağlarken, ülke ekonomisine de büyük katkı sunuyor. Türk kara yolu taşımacılığı, sektörün dijitalleşmesiyle birlikte önümüzdeki yıllarda daha da güçlenmesi bekleniyor.
6. Türk Lojistiği Dünya Liginde Yükseliyor, Avrupa İhracatı Zirveye Çıkıyor
Türk lojistiği, son yıllarda gerçekleştirdiği büyük atılımlarla dünya sıralamasında 5 basamak birden yükseldi. Ülkemizin lojistik sektörü, özellikle Avrupa pazarına yaptığı katkılarla dikkat çekiyor. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin küresel lojistik endeksindeki yeri güçlenmiş, Avrupa’da ihracat liderliği pozisyonuna yaklaşmıştır.
Türk üreticileri, “Made in Türkiye” etiketini taşıyan ürünleriyle dünya çapında rekabetçi hale gelirken, lojistik altyapıdaki gelişmeler de bu başarının arkasındaki en önemli etkenlerden biri olmuştur. Türkiye’nin lojistik sektöründeki güçlenmesi, Avrupa’nın en büyük ticaret partnerlerinden biri haline gelmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca Türk lojistiği, bölgede artan dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerle daha da ivme kazanmış durumda.
Türk lojistiği hem içeride hem de dünya çapında büyümesini sürdürerek global ticaretin önemli bir oyuncusu olmayı hedefliyor.
Global Pazara Açılın, Navlungo ile Ticareti Kolaylaştırın
Navlungo ile dünya genelinde satış yapmanın zamanı geldi. Uçtan uca lojistik çözümümüzle hızlı ve güvenli gönderim yapın. Navlungo’nun sunduğu gelişmiş takip sistemi ve entegre çözümlerle her adımda tam kontrol sizde olacak. İster küçük bir işletme olun ister büyük bir firma, lojistik ihtiyaçlarınıza özel çözümlerle ticaretinizi hızlandırın.