“Navlungo’dan önce kargo şubelerine ulaşamaz olmuştuk. Şimdi Navlungo ile hepsini tek ekrandan yönetiyoruz.”

2007 yılından bu yana saat kordonları ve aksesuarları konusunda öncü bir marka olan BinBirSaat.com’un hikayesini ve Navlungo ile kargo süreçlerini nasıl yönettiklerini Youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz.

Ayın Öne Çıkanları

• İstanbul Havalimanı, Avrupa Kargo Taşımacılığında Liderliğe Yükseldi
• Orta Koridor’da Güç Birliği: Pasifik Eurasia ve China Railway’den Stratejik İş Birliği
• Trump’tan AB’ye Sinyal: %50’lik Gümrük Tarifesi 9 Temmuz’a Ertelendi, Görüşme Talebine Kapı Aralandı
• Türkiye ve Çin’den Lojistikte Kritik Hamle
• Meksika, ABD ile Otomobil İhracatında Gümrük Vergilerini Düşürmeye Hazırlanıyor

İstanbul Havalimanı, Avrupa Kargo Taşımacılığında Liderliğe Yükseldi

İstanbul Havalimanı, 2024 yılında gösterdiği performansla Avrupa’nın en büyük kargo havalimanı unvanını Frankfurt’tan devraldı. Yıllık bazda %39,6’lık bir artış gösteren kargo hacmi ile İstanbul, uluslararası lojistik ağının merkezlerinden biri haline geldi.

Frankfurt Havalimanı ise aynı dönemde %2,5 oranında bir düşüş yaşadı. Bu gelişme, Almanya’nın kargo taşımacılığındaki uzun yıllara dayanan liderliğinin sona erdiğini ortaya koydu. Uzmanlara göre, yüksek yer maliyetleri, ağır bürokratik işlemler ve yavaş iş süreçleri Frankfurt’un rekabet gücünü zayıflattı. Avrupa’da daha uygun operasyonel koşullara sahip havalimanları, taşımacılık açısından daha cazip hale geldi.

Almanya havacılık sektöründen gelen açıklamalarda, İstanbul Havalimanının hız, verimlilik ve kapasite açısından önemli bir avantaj sağladığı vurgulandı. Uzun vadeli yatırımlar ve dijitalleşme odaklı hizmet anlayışı sayesinde İstanbul’un küresel kargo taşımacılığındaki rolü her geçen gün güçleniyor.

İstanbul Havalimanının bu başarısı, Türkiye’nin lojistik sektöründeki stratejik konumunu pekiştirirken, yerli ve yabancı şirketlere sunduğu yüksek kaliteli kargo hizmetleriyle bölgesel bir merkez haline gelmesini sağladı. Bu gelişme aynı zamanda Türkiye’nin küresel ticaret rotalarındaki etkinliğini ve hava taşımacılığı kapasitesini de gözler önüne seriyor.

Orta Koridor’da Güç Birliği: Pasifik Eurasia ve China Railway’den Stratejik İş Birliği

Küresel lojistik dengelerini değiştirecek nitelikte bir iş birliği hayata geçirildi. Türkiye merkezli Pasifik Eurasia ile Çin’in demir yolu devi China Railway Express, uluslararası demir yolu taşımacılığında yeni bir dönemin kapılarını aralayan stratejik bir anlaşmaya imza attı. Bu iş birliği ile birlikte Orta Koridor güzergâhı daha etkin kullanılacak; Avrupa ile Asya arasındaki yük taşımacılığı çok daha hızlı, ekonomik ve sürdürülebilir hale gelecek.

Anlaşma kapsamında Çin’den başlayarak Orta Asya üzerinden Türkiye’ye ve buradan Avrupa’ya uzanan demir yolu ağının, karşılıklı teknoloji ve operasyonel kapasite transferiyle güçlendirilmesi hedefleniyor. Özellikle Tek Kuşak Tek Yol projesi içinde stratejik öneme sahip olan Orta Koridor, bu yeni ortaklık sayesinde Batı Çin’den Avrupa’ya kadar kesintisiz ve yüksek verimli taşımacılık olanağı sunacak.

Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, iş birliği ile ilgili yaptığı açıklamada, “Çin ile Avrupa arasındaki yük hareketinin merkezine Türkiye’nin yerleşmesi, ülkemizin lojistik üs olma hedefine büyük katkı sunacak. China Railway Express ile kurduğumuz bu bağ, sadece iki şirketin değil, iki ülkenin lojistik vizyonlarını buluşturuyor” ifadelerini kullandı.

China Railway Express yetkilileri ise iş birliğinin yalnızca ticari değil, kültürel ve politik bağları da güçlendireceğine dikkat çekti. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve lojistik altyapısına yapılan yatırımlarla birlikte bölgedeki geçiş üstünlüğünün daha da artacağı vurgulandı.

Bu stratejik ortaklık, konteyner taşımacılığında sürenin kısaltılması, maliyetlerin azaltılması ve karbon salınımının düşürülmesi gibi sürdürülebilirlik odaklı hedefleri de destekliyor. Türkiye’nin demir yolu taşımacılığındaki küresel ağırlığını artıracak bu gelişme, Orta Koridor’un “Yeni İpek Yolu” üzerindeki en güçlü alternatif haline gelmesini sağlayacak.

Türkiye, Orta Koridor’un kalbinde artık sadece bir köprü değil; aynı zamanda oyun kurucu.

Trump’tan AB’ye Sinyal: %50’lik Gümrük Tarifesi 9 Temmuz’a Ertelendi, Görüşme Talebine Kapı Aralandı

ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticari gerilim, ABD eski Başkanı ve Kasım 2024 seçimlerinin muhtemel favorisi Donald Trump’ın aldığı son kararla yeni bir boyut kazandı. Trump, AB’den ithal edilen ürünlere uygulanması planlanan %50’lik gümrük tarifesini 9 Temmuz 2025 tarihine kadar erteleme kararı aldı. Bu hamle, Brüksel’den gelen resmi müzakere talebiyle eş zamanlı olarak geldi.

Trump, yaptığı açıklamada “AB’nin adil olmayan ticaret uygulamalarına karşı kararlıyız, ancak diyalog için kapılar tamamen kapalı değil” diyerek sürecin diplomatik çözüme açık olduğunu belirtti. Bu karar, küresel ticaretin büyük oyuncularını yakından ilgilendiren gelişmelerin ilk adımı olarak yorumlandı.

Avrupa Komisyonu’nun ticaretten sorumlu yetkilileri, tarifelerin askıya alınmasının ardından Washington’a resmi bir görüşme talebi iletti. AB kaynaklarına göre, tarifelerin tamamen iptali için enerji, otomotiv ve tarım ürünleri başta olmak üzere çeşitli sektörlerde karşılıklı tavizler değerlendiriliyor.

Trump yönetimi, daha önce Çin’e ve Meksika’ya karşı benzer tarifeler uygulamış, bu durum küresel tedarik zincirlerinde dalgalanmalara neden olmuştu. Şimdi ise Avrupa ile benzer bir kriz kapıda. Ancak erteleme kararı, diplomatik çözüm için bir zaman penceresi yaratmış durumda.

Analistler, 9 Temmuz’a kadar yapılacak görüşmelerin, ABD ile AB arasında olası bir ticaret savaşını önleyebileceğini belirtiyor. Özellikle otomotiv, lüks tüketim ve teknoloji ürünleri gibi sektörlerin bu süreci büyük bir dikkatle izlediği bildiriliyor.

Türkiye ve Çin’den Lojistikte Kritik Hamle

Türkiye ile Çin arasında ulaştırma alanında doğrudan iletişim mekanizması kurulması kararı, Asya ile Avrupa arasındaki ticari entegrasyonu pekiştirecek yeni bir dönemin kapısını araladı. Karar, iki ülke arasında lojistik koordinasyonu güçlendirmeyi ve Orta Koridor olarak bilinen Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergâhı’nın etkinliğini artırmayı hedefliyor.

Ankara’da gerçekleştirilen ve ulaştırma yetkililerinin bir araya geldiği üst düzey görüşmelerin ardından, taraflar “doğrudan temas ve hızlı koordinasyon sağlayacak bir iletişim hattı” oluşturma konusunda mutabakata vardı. Bu mekanizma, transit taşımacılıktaki aksaklıkların önlenmesi, lojistik süreçlerin hızlandırılması ve karşılıklı veri paylaşımının anlık olarak sağlanması gibi kritik işlevler üstlenecek.

Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu mekanizmanın bölgesel ticarette güvenilirlik ve süreklilik sağlayacağı, ayrıca uluslararası taşımacılıkta Türkiye’nin merkezi konumunu daha da güçlendireceği vurgulandı. Çin tarafı da benzer şekilde, Orta Koridor’un Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında stratejik bir güzergâh olduğuna dikkat çekerek, iş birliğinin daha ileri boyutlara taşınacağı mesajını verdi.

Uzmanlar, bu gelişmenin başta demiryolu olmak üzere çok modlu taşımacılık projeleri için ivme kazandıracağını belirtiyor. Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasında bir lojistik köprü olarak konumlanması, bu tür yapısal iş birlikleriyle daha da perçinleniyor.

Lojistik sektörü temsilcileri, iki ülke arasında kurulan bu doğrudan iletişim kanalının tedarik zincirinde belirsizlikleri azaltacağını ve ihracatçıların alternatif rotalara yönelme ihtiyacını azaltarak maliyet avantajı yaratacağını ifade ediyor.

Meksika, ABD ile Otomobil İhracatında Gümrük Vergilerini Düşürmeye Hazırlanıyor

Meksika hükümeti, ABD’ye yönelik araç ihracatında uygulanan gümrük vergilerinin azaltılması için kritik adımlar atıyor. Ekonomi Bakanı Marcelo Ebrard’ın açıklamalarına göre, iki ülke arasında yürütülen müzakereler neticesinde Meksika’nın otomobil ihracatında önemli avantajlar elde etmesi bekleniyor. 

ABD tarafı ise bu hamleyi, tedarik zincirinin yeniden yapılandırılması sürecinde Meksika’nın stratejik bir partner olarak öne çıkması açısından olumlu değerlendiriyor. Gümrük indiriminin, özellikle elektrikli ve hibrit araçlar başta olmak üzere, ileri teknolojiye sahip modellerin rekabet gücünü artırması hedefleniyor. 

Görüşmelerin merkezinde, 2025 itibarıyla devreye alınacak olan yeni ticaret anlaşmaları ve Kuzey Amerika pazarındaki otomotiv dengeleri yer alıyor. Bakan Ebrard, yaptığı açıklamada, “Meksika olarak sadece ihracat rakamlarını değil, aynı zamanda yatırım çekme potansiyelimizi de artırmak istiyoruz” dedi. 

Bu girişim, Meksika’nın otomotiv endüstrisinde küresel konumunu güçlendirmesi açısından stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Sürecin olumlu sonuçlanması hâlinde, Meksikalı üreticilerin ABD pazarına daha düşük maliyetlerle erişimi mümkün olacak.

Navlungo ile Global Satış Artık Daha Erişilebilir

Farklı ülkelerdeki müşterilere satış yaparken karmaşık lojistik süreçlerle vakit kaybetmeyin. Navlungo ile tüm sevkiyat adımları tek platformda, tek tuşla yönetiliyor.