ABD’de De Minimis muafiyeti 29 Ağustos 2025 itibarıyla askıya alındı. Artık düşük değerli tüm ithalatlar için gümrük ve vergiler gündemde. Navlungo’nun ABD DDP Vergi Hesaplama Aracı; GTİP/HS kodu, menşe ve taşıyıcıya göre maliyetinizi anında çıkarır. “Vergiler dahil” fiyat verin, siparişlerinizi gecikmeden ve sürprizsiz teslim edin.
Ayın Öne Çıkanları
- Türkiye, E‑Ticaret Üssü Olma Yolunda İlerliyor
- Lojistikte Uzay Çağı: Her Noktaya 1 Saatte Teslimat Vizyonu
- Çin Elektrikli Dökme Yük Gemisini Suya İndirdi
- Senato’dan Trump’a Sembolik Gümrük Tarife Tavrı
- ABD, Çin Menşeli Ürünlere Yüzde 100 Ek Gümrük Vergisi Getiriyor
- Amazon Otomasyon Atağı: “Blue Jay” ve Yapay Zekâ Destekli Operasyonlar
Türkiye, E‑Ticaret Üssü Olma Yolunda İlerliyor
Türkiye, e-ticaretin hızla büyümesiyle birlikte bölgesel lojistik ve dijital ticaret üslerinden biri olma hedefine doğru kararlı adımlarla ilerliyor. Özellikle e-ithalatın artışı, depo yatırımları ve lojistik ağlarının genişletilmesiyle sektörde yeni bir dinamik oluşuyor.
Çin merkezli e-ticaret platformu Temu’nun Aras Kargo ve Horoz Lojistik ile gerçekleştirdiği iş birlikleri, Türkiye içindeki dağıtım kapasitesini arttırırken, lojistik altyapıdaki kapasite geliştirme sürecini hızlandırdı. Yeni yatırımlar sayesinde hızlı teslimat ve güvenilir lojistik hizmetleri, “Türkiye menşeli ürün” algısını güçlendirmek için stratejik hale geliyor.
Aynı zamanda Türkiye’de hava kargo kapasitesi de büyüyor. FedEx’in İstanbul Havalimanında kurduğu yeni küresel hava transfer merkezi ile ülke, Avrupa-Orta Doğu hattında kritik bir kavşak konumuna gelmeyi hedefliyor.
Depolama altyapılarında bölgeler arası dengelenme süreci devam ediyor; İstanbul çevresi, Kocaeli, İzmir ve Ankara’da depo kiralamalarında ciddi artış görüldü. Lojistik firmaları, yapay zekâ, otomasyon ve dijital takip sistemlerine yatırım yaparak operasyonları verimli hale getirmeye çalışıyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’yi yalnızca üretimde değil, e-ticaret lojistiğinde de bölgesel bir üs olarak konumlandırma hedefine yaklaştırıyor. KOBİ’lerden büyük platformlara kadar tüm oyuncular bu dönüşümden kuvvetle etkileniyor.
Lojistikte Uzay Çağı: Her Noktaya 1 Saatte Teslimat Vizyonu
Uzay teknolojilerinin lojistik sektörüne entegrasyonu, dünyanın dört bir yanına sadece 1 saat içinde teslimat yapma vaadiyle yeni bir dönemi başlatıyor. Söz konusu gelişme, ticaretin coğrafi sınırlamalarını kaldırarak küresel erişim alanını dramatik şekilde genişletecek.
Bu vizyon, uçan kargo sistemleri, insansız hava araçları, ultra hızlı kapsüller ve uzay destekli lojistik altyapıları içerecek şekilde tasarlanıyor. Bu sistemlerle birlikte mallar neredeyse “ışık hızıyla” varış noktasına ulaşabilecek.
Projenin pilot aşamaları, yüklü paketlerin küçük uzay kapsülleriyle kısa mesafelere taşınmasını içeriyor. Bu kapsüller, atmosfer dışı hızlanma sistemleri ve özel manevra teknolojileri kullanarak uzun mesafeleri kısa sürede katedecek. İlgili altyapının tam ölçekli hayata geçmesi sadece lojistik hızını değil, stok yönetimi, arz güvenliği ve tedarik zinciri stratejilerini de kökten değiştirme potansiyeli taşıyor. Şirketler, depolama seviye ve dağıtım modellerini yeniden tasarlamak zorunda kalabilir.
Amaç; küresel e-ticaretten ilaç ve medikal teslimatlara kadar her sektörde “ani ulaşım” standartını mümkün kılmak. Bu vizyon gerçekleştikçe lojistik sektörü teknik sınırlarını zorlayarak tamamen yeni bir çağa evrilecek.
Çin Elektrikli Dökme Yük Gemisini Suya İndirdi
Çin, deniz taşımacılığında “yeşil devrim” niteliğinde bir adım atarak dünyanın ilk tamamen elektrikli dökme yük gemisini suyla buluşturdu. Bu gemi test operasyonları kapsamında ilk kez suya indirildi.
Proje, fosil yakıtlı gemilerin yarattığı karbon emisyonuna alternatif olarak geliştirildi. Yakıt tüketimini tamamen ortadan kaldıracak şekilde tasarlanan bu gemi, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik açısından deniz taşımacılığında dönüm noktasını temsil ediyor.
Elektrikli gemi, liman manevralarından açık deniz safhalarına kadar tüm seyir boyunca enerji kullanımını optimize etmeye yönelik sistemlerle donatıldı. Bu sistemler arasında regülatör kontrolü, hızlı şarj altyapısı ve yenilenebilir enerji entegrasyonları yer alıyor.
Projenin başarıyla tamamlanması halinde gemi inşa maliyetlerinin düşürülmesi ve karbon salınımının azaltılması hedefleniyor. Ayrıca bu teknoloji yaygınlaştıkça dünya genelinde deniz taşımacılığında uçtan uca sürdürülebilir çözümler yaygınlık kazanabilir.
Çin’in bu hamlesi, denizcilik sektöründe karbon ayak izini azaltmak isteyen diğer ülkeler ve şirketler için de bir örnek model teşkil edeceğe benziyor.
Senato’dan Trump’a Sembolik Gümrük Tarife Tavrı
ABD Senatosu, Başkan Donald Trump’ın uyguladığı karşılıklı gümrük tarifelerinin durdurulmasını öngören tasarıya 51-47 oyla onay verdi. Ancak tasarının yasalaşma ihtimalinin düşük olması nedeniyle bu karar daha çok sembolik anlam taşıyor.
Oylamada, Demokrat senatörlerin yanı sıra bazı Cumhuriyetçi senatörler de “evet” oyu kullandı. Rand Paul, Mitch McConnell, Susan Collins ve Lisa Murkowski, Trump’ın tarifeler politikasına eleştirel yaklaşan Cumhuriyetçiler arasındaydı. Ancak Temsilciler Meclisi’nin bu tasarıyı gündeme alması beklenmiyor. Hâlihazırda Başkan Trump’ın bu tür bir düzenlemeyi veto edeceği ön görülüyor.
Söz konusu gelişme, özellikle ABD’nin dış ticaret politikaları ve tarifeler üzerinden yürütülen tartışmalar açısından dikkat çekici. Karar metni somut bir etkiden çok sembolik bir mesaj verme niteliği taşıyor. Ticaret ve ekonomi çevreleri, bu sembolik onayın Trump yönetimi nezdinde ne tür karşılıklar bulacağını yakından izliyor.
ABD, Çin Menşeli Ürünlere Yüzde 100 Ek Gümrük Vergisi Getiriyor
ABD Başkanı Donald Trump, Çin menşeli ürünlere yönelik ek gümrük vergisini yüzde 100 oranında artırma kararı aldığını duyurdu. Bu yeni vergi artışı, 1 Kasım’dan itibaren yürürlüğe girecek şekilde planlandı ve Çin’e uygulanan mevcut tarifelerin üzerine eklenecek.
Trump, bu adımı Çin’in nadir toprak ihracatına getirdiği kısıtlamalara misilleme olarak nitelendirdi. Kararla birlikte Çin’den ithal edilen ürünlerin üzerindeki vergiler birden 2 katına çıkarken, bazı kritik yazılım ve teknoloji ürünleri de ihracat kontrolüne tabi tutulacak.
Çin yetkilileri, bu hamlenin “çifte standart” olduğunu belirterek karşılık verme niyetinde olduklarını açıkladı. Bu gelişme, küresel ticaret ve tedarik zincirlerinde yeni bir gerilimin başlangıcına işaret ediyor.
Ekonomi uzmanları, böylesi bir tarife artışının yalnızca ABD-Çin ilişkilerini değil, küresel üretim ve lojistik süreçlerini de olumsuz etkileyebileceğini öngörüyor. Özellikle teknolojik bileşenlerin arzına dair belirsizliklerin artması, şirketlerin alternatif tedarik zincirlerine yönelmesine neden olabilir.
Amazon Otomasyon Atağı: “Blue Jay” ve Yapay Zekâ Destekli Operasyonlar
Amazon, lojistik ve depo operasyonlarını kökten değiştirecek bir dizi yapay zekâ (YZ) ve robotik sistemi devreye alacağını duyurdu. Bu kapsamda şirketin “Blue Jay” robotik sistemi, çok kollu yapısıyla ürün toplama, sıralama ve yerleştirme işlemlerini tek bir hatta entegre ederek “fiziksel yapay zekâ” konseptini hayata geçiriyor.
Blue Jay sistemleri halen Güney Carolina’daki bir merkezde test ediliyor. Robotlar insan müdahalesini azaltarak süreçleri hızlandırmayı ve verimliliği artırmayı hedeflerken, aynı zamanda çalışan güvenliği de ön planda tutuluyor.
Şirket ayrıca “Project Eluna” adlı yapay zekâ asistanını da devreye koyuyor. Eluna, gerçek‑zamanlı veri analizleriyle darboğazları önceden tespit edebiliyor ve kaynak planlaması önerileri sunuyor. Bu sistem şu anda Tennessee’deki bir depo merkezinde aktif olarak kullanılıyor.
Bu adımların arka planındaki motivasyonlardan biri de maliyetleri düşürmek: Şirket belgelerine göre robotik ve otomasyon hamleleri ile 2025‑2027 döneminde milyar dolarlık tasarruf hedefleniyor. Aynı zamanda YZ destekli sistemlerin sayesinde kısa sürede daha fazla ürünün işlenmesi ve dağıtılması mümkün hale gelecek.
Navlungo ile Gönderileriniz Kontrolünüz Altında
Hızlı, izlenebilir ve tamamen şeffaf dijital lojistik süreçlerimizle uluslararası taşımalarınızı zahmetsizce yönetin.