Üretim sektöründe sıkça duymaya başladığımız “end-to-end visibility” uçtan uca şeffaflık kavramı , üretimin her anında ortaya çıkan israfların görünür hale gelmesini sağladı. Türkiye’de sadece üretim hatlarından bilgi toplamak için kurulmuş onlarca teknoloji firması faaliyete başladı.
Üretim sektöründe her aşamanın görünür olması, israfla mücadele yöntemlerinin (yalın üretim vb.) azalttığı maliyetler açısından patronlar tarafından da tercih edilen yaklaşımlara dönüşmeye başladı. Bu bağlamda Endüstri 4.0’ın üretim sektöründe teoriden pratiğe doğru evrildiğini görmek umut verici olarak değerlendirilmektedir.
Üretimde yaşanan bu devrime onun en büyük yardımcısı lojistik sektörü de kayıtsız kalamaz. Bu yazımda çok kısaca bu değişimin en önemli alanlarından birini yaşayacak parsiyel taşıma metodunu ele almaya çalıştım.
Kompleksiteye karşı parsiyeli verimli hale getirmek
Üretim sektörünün esnek hale gelmesi ile artan kompleksite , tedarik zincirlerinin artık stoksuz ve sürekli akış halinde planlanmasını mecbur bırakmaya başladı. Sürekli akış halinde ki bir tedarik zincirinin ise oluşturduğu değişken ve dinamik yapıyı takip etmek için farklı yaklaşımlar metotlar kurgulamak şart oldu.
Şüphesiz bu modern TZ kuralından ilk etkilenen yapı ise parsiyel taşımalar olmaya başladı. Şoför darboğazları, dalgalı talep yapısı, ELD regulasyonları (Takoğraf), taşıma aracı optimizasyon sorunsalı ve listelenemeyen bir çok dış etmenler parsiyel taşımaları pahalı ve sürdürülemez hale getirmeye başladı.
E-ticaretin artması ile birlikte insanlar diş fırçasından ayakkabısına kadar internetten sipariş etmeye ve sipariş ettiği ürünlerin ertesi gün hasarsız olarak tam zamanında elinde olmasını istemeye başladı.
Bunu sağlayabilmek için onlarca müşterinin ürününü aynı kamyona yükleyebilmek, onlarca farklı fatura muhatabı , birden fazla durak ve aktarma merkezi, farklı taşıma modları, tehlikeli ürünlerin etkileşimleri, müşteriye özel taleplerin getirdiği kısıtlar; parsiyel taşımaları pahalı, yönetilmesi zor ama bir o kadar da zorunlu hale getirdi.
Bunun yanında özellikle hava yolundan başlayarak birçok taşıyıcının ve taşımaya aracılık eden firmaların maliyetlerini görünür hale getiren data paylaşımları ile (API) yük sahipleri kendi organizasyonlarını kurarak yukarda bahsi geçen maliyetleri azaltma eğilimi içine girdi.
Parsiyel çözümleri sunan yazılımlar ve bu süreci başından sonuna kadar dijital hale getiren platformlar da yük sahiplerine kendi parsiyel organizasyonlarını yapmaları için ciddi bilgi ve kabiliyet kazandırmaya başladı.
Amerika ve Avrupa’da her gün yüzlerce farklı yükü birden fazla adrese yollayan bir yük sahibi bu teknoloji platformlarından teklif toplayabilmekte hızlı kararlar alarak organizasyonlarını yönetebilmektedir.
Herhangi bir yük gönderisi yapmanın geleneksel yolu sürekli aynı firmalarla çalışmaktır. Bunun dışında ki en iyi yöntem ise her yüke teklif almak olup , doğru taşıyıcılara ulaşmak ve aralarından en iyi, en hızlı, en ucuz, en güvenilir gibi karar mekanizmaları çalıştırılarak yükün verileceği firmayı seçmektir. Bu yöntem ise teknoloji kullanmadan oldukça meşakkatli ve maliyetlidir.
Haziran 2017 yılında geliştirmeye başladığımız Navlungo platformu, sizlere parsiyel yüklerinizin daha etkin yönetilmesi için aradığınız kriterde teklifleri toplamanızı sağlar.
Tekliflerinizi tek elden yönetirsiniz firmaları istediğiniz gibi karşılaştırır ve size en uygun olanı seçersiniz. Satın aldıktan sonra ise yükünüzün teslim edileceği süreye kadar olan süreci platformdan yönetirsiniz.
Ekibimizle birlikte geliştirmeye devam ettiğimiz akıllı fiyatlama platformumuz çok yakında hizmetinizde olacaktır.